SAMSUN NASIL BİR REKTÖR İSTİYOR ?
1980’li yıllardan itibaren başlayarak günümüze dek süren hukuki ve kurumsal değişim sürecinde, önce kısmen varolan akademik özgürlük ve üniversite özerkliği üzülerek ifade etmek gerekir ki budandı. Üniversiteler, resmi ideolojinin temsil kurumları haline getirilmeye çalışıldı. Genelde “insan’a” yönelik tüm alanlarda olduğu gibi bilime, üniversiteye ayrılan kamu kaynaklarında da bu son döneme kadar sürekli sınırlamaya gidildi, eğitim kalitesi giderek düştü. Akademisyenlerin bir bölümü özel üniversitelerin ya da diğer özel teşebbüs kuruluşlarının eğitici, araştırmacı ve danışmanları konumuna girdi. Zamanlarının ve birikimlerinin gittikçe azalan kısmını kamu üniversitelerine ayırmaya başladı. Bir kısmı da bizden değil mantığı ile itildi kakıldı. Üniversiteler demokratik bir ortamda tüm fikirlerin hoşgörüyle tartışıldığı fikir üretim merkezleri olmaktan çıkmaya başladı.
Ancak her şeye rağmen Samsun Halkı olarak bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme yetkisi olan , serbest ve Demokratik Üniversite ve toplum anlayışını gerçekleştirme sürecinde “Rektörlük Makamı”nı önemli bir mevki olarak değerlendirmekte ve seçilecek rektörden aşağıdaki konularda pozitif yaklaşım beklenmektedir.
* Bilimsel Üretim: Özgür düşünce, evrensel ilke ve yöntemlerle gerçekleştirilecek bilimsel eğitimi destekleyici, ulusal ve uluslararası düzlemde akademik işbirliğini özendirici ve geliştirici politikalar üretmek üniversite yönetimlerinin öncelikli görevleri olmalıdır.
* Mali Kaynaklar: Üniversite yönetimi kurumlarına aktarılacak kamusal kaynakların genişletilmesi ve varolan kaynakların etkin kullanımı için yoğun çaba göstermekle yükümlüdür. Bunun için öncelikle açık ve katılımcı bir yönetsel yapılanmaya gereksinim vardır. Üniversite rektörleri yüksek öğrenimi çeşitli mekanizmalarla paralı hale getirebilecek ve eğitim hakkının kullanımına engel teşkil edebilecek tüm girişimlere karşı çıkmalıdır.
* Barışçıl Ortam: Akademik topluluğun her kesimi için düşünce ve ifade özgürlüğünü geliştirici mekanizmalarla barışçıl bir ortam yaratılmalıdır. Her düşünce ve yaşam biçimindeki öğrencilerin eğitim hakkının sağlanması çabası özellikle desteklenmelidir. Bu samsun halkının üniversiteye bakış açısını değiştirecek halkımızla bütünleşmede büyük fayda sağlayacaktır.
* Üniversite Tüm Toplumundur: Üniversitemizin kapıları tüm topluma açılmalı, yetişkinler ve çocuklar dahil herkes bir kültür ortamı olarak üniversitenin olanaklarından yararlandırılmalıdır. Üniversiteler elitlerin, “fildişi kulelerde” “üst bilgi”ler ürettikleri toplumdan kopuk kurumlar
olarak görülmemelidir.
Sonuç olarak bugüne dek yukarıda bahsedilen konularda Samsun halkı maalesef üniversiteden hastane hizmetleri haricinde pek yararlanamamıştır. Halktan kopuk olarak yürütülen faaliyetler ise sönük ve faydasız biçimde sonuçlanmıştır. Yeni seçilecek rektörümüzün tüm akademik ve idari kadrolardaki görevlileri kucaklayacak biri olsun istiyoruz. Ayrıca yeni rektörümüz öğrencilere sevgiyle yaklaşsın istiyoruz.Tüm akademik ve idari kadroları ve öğrencileriyle Samsun halkını buluştursun istiyoruz. Ilımlı, insani değerlere önem veren, hak ve özgürlükler yönünde tavır koyan bir rektörümüzün olması barışık bir toplum için şarttır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder